17 Mart 2016 Perşembe

Böğürtlen Kışı-Sarah Jio


Merhaba :)

Harika bir hava,kahvem ve kitabım benim mutlu olmama yeten küçük güzel şeyler :)

Böğürtlen Kışı kitabının ilk sayfasında “Herkes kendi hayat yolunda acılar çekip iyileşir” cümlesi karşılıyor bizi.Galiba bu cümle en çok kitabı okumamı sağladı.

Böğürtlen Kışı; Vera ve Claire adında iki annenin duygularını,yaşadıklarını anlatıyor diyebilirim.Vera karakteri kitapta en üzüldüğüm karakterdi.

Kitap ve konusu hakkında kısaca bahsedersek; Claire Seattle Heard Gazetesi’nde çalışmaktadır.Amerika’nın Seattle şehrinde 1933 yılının mayıs ayında kar yağar.Tam 80 yıl sonra 2013 yılının mayıs ayında da kar yağar ve feci bir soğuk olur.Bilim adamları bu olağan dışı duruma “Böğürtlen Kışı” adını verirler.Gazetenin editörü bu olayı Claire’nin gazetede köşesinde yazmasını ister.Claire araştırmalara başlar ve 1933 yılının mayıs ayında Daniel adında bir çocuğun kaybolduğunu öğrenir.Bu konu üzerine yazmaya başlar.Çünkü o da evladını kaybeden bir annedir.Bu duyguyla araştırmalara ve yazmaya başlar.

Daniel ise Vera’nın kaybolan oğludur.Daniel’in babası Charles ise Daniel’i bilmemektedir.Claire’in eşi Ethan,Josephine,Eva,Dominic ve Warren kitabın en öne çıkan karakterleri bana göre.

Claire zeki bir karakter bu yüzden araştırmaları,ulaştığı sonuçlar ve kişiler ile konuyu daha akıcı bir hale getiriyor.Amacına ve Daniel’e ne olduğuna ulaşan Claire ve hiç beklenmedik bir son ile kitap benim şaşırttı.Okuyan herkesin şaşıracağına inanıyorum gerçekten hiç aklıma gelemeyecek bir son ile bitirdim kitabı :)

Konuyu tamamıyla anlatmak bence okumak isteyenlere haksızlık olur.Bu yüzden bütün detayları ve olacakları yazmayı doğru bulmuyorum.Çünkü yazacağım en ufak bir detay bütün her şeyin konunun anlaşılmasına neden olur.Zaten ben bu bloğu açarken sadece kitapla ilgili düşüncelerimi yazmayı planlamıştım :)




Kitabı genel olarak yorumlamam gerekirse Böğürtlen Kışı akıcı,sade ve güzel bir kitap.Ama abartıldığı kadar harika bir kitap diyemem.Çünkü konu ve olacaklar her okuduğunuzda sanki bir Türk dizisinde hep izlediğimiz sahneler gibi geliyor.Karakterler ve olaylar gerçekten hep izlediğimiz eski Türk filmleri tadında.Ortada bir emek var ve haksızlık etmek istemem ama bence böyle.Ama okunmayacak bir kitap kesinlikle değil.Kitapta sadece sonundaki o şaşırtmayı sevdim diyebilirim.Bence böyle bir kitaptı Böğürtlen Kışı :)

Ama kitapta en çok Vera’nın Daniel’e olan mektubu duygulandırdı beni.Şöyle diyor mektubunda Vera..




Tüm sevgimle 
Hoşçakalın :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder