29 Mart 2016 Salı

Benden Sonra Mutluluk-Özdemir Asaf


Merhaba :)

Bugünkü kitabım Özdemir Asaf’ın Benden Sonra Mutluluk adlı şiir kitabı.Uzun zamandır şiir kitabı okumadığım için severek okudum.

Benden Sonra Mutluluk Özdemir Asaf’ın ailesi ve Doğan Hızlan’ın Özdemir Asaf’ın dergilerde bile yayınlanmamış şiirlerinin seçilip yayınlandığı bir kitap.Kitapta adsız şiirler,taşlamalar,epigramlar olmak üzere şiirler mevcut.Kitap binlerce şiir içinden seçilen şiirlerin o güzel tadıyla size keyifli okumalar sunuyor.

Hem çok şiir sevdiğim için hem de kitap çok güzel olduğu için kısa sürede bitti kitap :)
Özdemir Asaf’ın kendine özgü bir rengi ve dili var bence.Kitapta beğendiğim birkaç şiirden bazıları İlginç,hıçkırık ve adalet..

İLGİNÇ

Bir gün gelecek
Ben keşke deyeceğim (Kitapta böyle yazıyor!)
Keşke’ye değeceğim
O başka
Bir gün gidecek
Ben keşke demeyeceğim
Keşke’ye eğileceğim
O başka
Bana adımı soracaklar
Unutacağım
Söyleyecekler
Anlamayacağım

ADALET

İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama olmaz olsun.



Ve Hıçkırık
Keyifli Okumalar
Sevgilerimle :)






17 Mart 2016 Perşembe

Böğürtlen Kışı-Sarah Jio


Merhaba :)

Harika bir hava,kahvem ve kitabım benim mutlu olmama yeten küçük güzel şeyler :)

Böğürtlen Kışı kitabının ilk sayfasında “Herkes kendi hayat yolunda acılar çekip iyileşir” cümlesi karşılıyor bizi.Galiba bu cümle en çok kitabı okumamı sağladı.

Böğürtlen Kışı; Vera ve Claire adında iki annenin duygularını,yaşadıklarını anlatıyor diyebilirim.Vera karakteri kitapta en üzüldüğüm karakterdi.

Kitap ve konusu hakkında kısaca bahsedersek; Claire Seattle Heard Gazetesi’nde çalışmaktadır.Amerika’nın Seattle şehrinde 1933 yılının mayıs ayında kar yağar.Tam 80 yıl sonra 2013 yılının mayıs ayında da kar yağar ve feci bir soğuk olur.Bilim adamları bu olağan dışı duruma “Böğürtlen Kışı” adını verirler.Gazetenin editörü bu olayı Claire’nin gazetede köşesinde yazmasını ister.Claire araştırmalara başlar ve 1933 yılının mayıs ayında Daniel adında bir çocuğun kaybolduğunu öğrenir.Bu konu üzerine yazmaya başlar.Çünkü o da evladını kaybeden bir annedir.Bu duyguyla araştırmalara ve yazmaya başlar.

Daniel ise Vera’nın kaybolan oğludur.Daniel’in babası Charles ise Daniel’i bilmemektedir.Claire’in eşi Ethan,Josephine,Eva,Dominic ve Warren kitabın en öne çıkan karakterleri bana göre.

Claire zeki bir karakter bu yüzden araştırmaları,ulaştığı sonuçlar ve kişiler ile konuyu daha akıcı bir hale getiriyor.Amacına ve Daniel’e ne olduğuna ulaşan Claire ve hiç beklenmedik bir son ile kitap benim şaşırttı.Okuyan herkesin şaşıracağına inanıyorum gerçekten hiç aklıma gelemeyecek bir son ile bitirdim kitabı :)

Konuyu tamamıyla anlatmak bence okumak isteyenlere haksızlık olur.Bu yüzden bütün detayları ve olacakları yazmayı doğru bulmuyorum.Çünkü yazacağım en ufak bir detay bütün her şeyin konunun anlaşılmasına neden olur.Zaten ben bu bloğu açarken sadece kitapla ilgili düşüncelerimi yazmayı planlamıştım :)




Kitabı genel olarak yorumlamam gerekirse Böğürtlen Kışı akıcı,sade ve güzel bir kitap.Ama abartıldığı kadar harika bir kitap diyemem.Çünkü konu ve olacaklar her okuduğunuzda sanki bir Türk dizisinde hep izlediğimiz sahneler gibi geliyor.Karakterler ve olaylar gerçekten hep izlediğimiz eski Türk filmleri tadında.Ortada bir emek var ve haksızlık etmek istemem ama bence böyle.Ama okunmayacak bir kitap kesinlikle değil.Kitapta sadece sonundaki o şaşırtmayı sevdim diyebilirim.Bence böyle bir kitaptı Böğürtlen Kışı :)

Ama kitapta en çok Vera’nın Daniel’e olan mektubu duygulandırdı beni.Şöyle diyor mektubunda Vera..




Tüm sevgimle 
Hoşçakalın :)





1 Mart 2016 Salı

Değirmen-Sabahattin Ali



Değirmen Sabahattin Ali’nin okuduğum üçüncü kitabıydı.Kitabı ilk elime aldığımda arkasındaki şu yazı dikkatimi çekti.
"İşte adaşım, sana seven bir Çingene'nin hikayesi. Çiçeklerin açtığı bir mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturtmak ve öpüşmek, yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir... (...) Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir."
Değirmen içerisinde öyküler olan bir kitap.Kısa ama sizi düşündüren,alıp uzaklara götüren bazende sizi üzen öyküler bunlar.
Değirmen en sevdiğim ve en güzel hikayelerden.Atmaca ve yaptığı şey gerçekten anlatılamaz ama Sabahattin Ali bunu okura güzel aktarmış.
Değirmen’in ana karakterleri Atmaca ve değirmencinin kızı.Atmaca bir çingenedir ve çok güzel klarnet çalar.Atmaca yakışıklı ve bütün kızların hayran olduğu tabiri caizse babayiğit biridir.Değirmencinin kızı ise yıllar önce bir değirmene sağ kolunu kaptırır ve kaybeder.
Çingeneler yaz gelince köy köy dolaşırlar ve bir gün bu köye yolları düşer.Hiç bir kıza ilgi duymayan Atmaca değirmencinin kızına aşık olur.Ona klarnet çalar beraber zaman geçirirler.Birgün Atmaca değirmecinin kızına duygularını söyler ve kızdan şu cevabı alır.Benim bir kolum yok, hep acaba benim yerime başka biriyle evlensen daha mı mutlu olurdun diye düşüneceğim. Evet, ben de seni seviyorum fakat kollarını açıp bana doladığında hissedeceğim şeyleri hayal edebiliyor musun?" olur.Atmaca buna çok üzülür ve uzun bir süre klarnet çalmaz,eğlenmez.
Bir gün herkesi toplar değirmen de klarnet çalar ve sonra değirmencinin kızına bakar hızlıca değirmene koşar.Ne yapacağını  anlarlar ama engelleyemezler.Atmaca’nın sağ kolu kopar.Atmaca sevdiği kız için kolundan olmuştur.Sevmek böyle bir şey azizim.
Kitabın sonu ise şu satırlarla bitiyor. İşte adaşım, bizler sevdiğimiz adama ya da kadına ne verebiliriz ki? Bir aşık çingene, sevdiği kadına kolunu verebiliyor, biz rastladığımız her karşı cinse kalbimizi vermişiz çok mu?
Kitapta benim en çok beğendiğim bir diğer öykü ise kazlar.Yoksulluk,kadın olmanın zorluğu,hayattaki zorluklar o kadar güzel anlatılmış ki ben çok üzüldüm ve etkilendim.Kazlar hikayesini yazmayacağım ama bu kitabı okumalısınız.İnce ve sayfa sayısı az bir kitap zorlanmadan bitebilecek kitaplardan.
Madem Sabahattin Ali’nin bir eserini yazdım.Onun en sevdiğim sözlerinden birini yazayım.
“Kitaplar yeni tanıştıklarına karşı ketum olurlar.Bir kere de onlarla laubali oldunuz mu size malik oldukları her şeyi verirler ve onlar bizim isteyebileceğimiz her şeye fazlasıyla maliktirler.” 
Kitaplar her zaman en iyi arkadaşlarınız olsun.Her zaman okuyun okumak güzeldir :)
Sevgilerimle..